Hamilelik sırasında böbrek hacminde hafif bir büyüme oluşması olağan bir durumdur. Bununla birlikte böbreğin süzme hızında ve kanlanma miktarında artışlar meydana gelir.

Bu değişimler hamilenin pozisyonuna göre de değişebilir. Hamilelikte böbreklerden besinlerin geri emilimi azalır ve buna bağlı olarak kayıplar ortaya çıkar. Hamileliğin son dönemlerinde az miktarda protein kaybı da görülebilir. Ayrıca zor doğumların ardından idrarda kanama da meydana gelebilir.

Hamilelik sırasında idrar enfeksiyonlarının daha sık görülmesinin en önemli nedeni sol tarafta bağırsağın rahmi sağa itmesiyle daha çok sağ idrar yolunda olmak üzere bası sonucu her iki böbrekte de genişleme görülmesi buna bağlı olarak ta idrarın daha çok beklemesidir. Hamile kalmadan önce sıkça idrar yolları enfeksiyonuna yakalanan veya pyelonefrit öyküsü bulunan anne adaylarında, hamilelik tespit edilir edilmez baskılayıcı tedavi başlanabilir.

Hamilelikte 3 farklı idrar yolu enfeksiyonu görülebilir:

Asemptomatik Bakteriüri (ASB):

ASB anne adayında herhangi bir enfeksiyon bulgusu olmadığı halde idrarda aktif çoğalan bakterilerin olmasına denir. Rahatsızlığın düşük doğum ağırlığı ve erken doğuma neden olduğu sanılıyor. ASB’nin görülme sıklığı hamilelikte % 2 - 7 arasında değişir. Hastalık tedavi edilmediği takdirde, hamilelerin % 20 - 30’unda akut pyelonefrit denilen daha aktif enfeksiyona dönüşebilir. Uygun tedavi sonucunda bu oran % 3’e düşer. Tüm kadınlara ilk hamilelik muayenesinde idrarda bakteri taraması yapılmalıdır. Asemptomatik Bakteriüri (ASB) teşhis ve tedavisi: ASB teşhisi koymak için idrar testi yapılır. Hamilelerde görülen enfeksiyonların %75 – 90’ından E.coli denilen bakterinin varlığı tespit edilir. Teşhis konulduktan sonra hemen tedaviye başlanır. Tedavi 7 - 10 gün arasında devam eder. Tedavinin olumlu sonuçlandığını tespit etmek ve önlem almak için tedaviden 1 - 2 hafta sonra ve hamileliğin geri kalan döneminde de her trimesterde idrar kültürleri alınır. Vakaların %25’inde idrar yolu enfeksiyonu tekrarlar. Tedavi anne adayının antibiyotik hassasiyetine göre tekrarlanır. İkinci tedavi uygulamasının ardından anne adayları hamileliğin kalan kısmı boyunca profilaktik tedavi almalı.

Akut Sistit:

Hamilelerin yaklaşık %1’inde akut sistit görülür. Sistit teşhisi için en önemli belirtiler şöyle sıralanabilir: İdrar sıklığında artış, dayanılmaz idrar yapma isteği, idrar yaparken ağrı, kanlı idrar, mesane üstünde ağrı. Akut sistit ve ASB hemen hemen aynı şekilde tedavi edilir.

Akut Pyelonefrit:

Hamileliklerin % 2’sinde görülen bir hastalıktır. En önemli belirtileri yüksek ateş, yanlarda ağrı, mide bulantısı ve kusmadır. Bunun dışında sık idrara çıkma, ani idrar yapma isteği ve idrar yaparken ağrı görülebilir. Akut Pyelonefrit erken doğum ve erken membran rüptürü riskini artırabilir. Ayrıca anne adayı için de olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bakteriemi, sepsis, erişkin respiratuar distres sendromu ve hemolitik anemi bunlardan bir kaçı. Bakterial endotoksinlere karşı artmış hassasiyet nedeniyle bu komplikasyonlar anne adaylarında görülebilir ve hayati tehlike teşkil edebilir. Hamilelerde pyelonefrit hızla teşhis edilip tedaviye geçilmeli.

Akut Pyelonefrit Tedavisi: Akut Pyelonefrit teşhisi konulan anne adayı hemen hastaneye yatırılmalı. Tedavi amaçlı damardan sıvı, ateş düşürücü ve geniş spektrumlu antibiyotik uygulanır. Antibiyotik tedavisi anne adayı en az 48 saat ateşsiz bir dönem geçirene kadar devam ettirilir. İdrar kültürü duyarlılık sonuçlarına göre antibiyotik tedavisi gerektiği kadar devam sürdürülür. Şayet tedaviye rağmen 72 saat sonra hastada değişiklik yoksa antibiyotik duyarlılık test sonuçları ve uygulanan doz tekrar gözden geçirilir. Ayrıca anatomik anomalilerin tespiti için böbrek ultrasonografisi yapılır. Akut pyelonefritin iyileşmesinden sonra hamile 2 hafta daha antibiyotiğe devam eder. Hamileliğin devamında ise baskılayıcı tedaviye devam edilir. Akut Pyelonefritin tekrarlama olasılığı yaklaşık %20’dir.