Hamilelikte kansızlık (Anemi)

Hamilelikte kansızlık (Anemi)

Ülkemizde pek çok kadında kansızlık (anemi) görülüyor. Hamilelik süreci anne adayına fiziksel olarak yeni bir yük getirdiğinden her kadının mutlaka demir takviyesi alması gerekir. Bu şekilde anne adayı hamilelik sürecini sorunsuz geçirir, bebek de sağlıklı olarak dünyaya gelir.

Demir eksikliğine bağlı anemi

Hamilelik döneminde anne adaylarında en çok saptanan anemi türü demir eksikliğine bağlı olandır. Kan hemogloblin (Hb) değerinin normalin altına düşmesi olarak tanımlanan anemi hamilelik dışında normal kadınlarda sıkça görülür. Ancak hamilelik sürecinde 1. ve 3. evrede hemoglobin 11 gr/dl ‘den düşükse ya da 2. evrede hemoglobin 10.5 gr/dl ‘den düşükse anne adayında anemi olduğu saptanır. Her hamile günde 6 - 7 mg demire gereksinim duyar.

Demir eksikliği anemisinin nedenleri

Anne adaylarında demir eksikliğine bağlı olarak görülen aneminin başlıca iki nedeni demir gereksiniminin artması ve yetersiz beslenme, sık doğumlar, düşükler ve enfeksiyonlar, parazit hastalıkları, bağırsaklarda emilim bozukluğu gibi rahatsızlıkların sonucunda demir depolarının yetersiz kalması. Hamilelerde demir takviyesi anne adayı hamile kalmadan önce anemi sorunu yoksa ve demir depoları yeterli olsa bile hamilelik süresince anemiyi önlemek için tüm hamilelere demir takviyesi yapılmalı. Demir eksikliğini gidermek için günde 60 mg elementer demir almak yeterlidir. Bu nedenle hamileliğin ilk 4 ayından sonra demir takviyesine başlanmalı.

Anemi şikayetleri

Anne adaylarında anemiye bağlı olarak en çok görülen şikayetler halsizlik, iştahsızlık, başağrısı ve çarpıntı.

Bunların dışında sıkça görülen şikayetler şöyle:

- Eforla nefes darlığı olması (Efor dispnesi)

- Bayılma (Senkop)

- Kulak çınlaması

- Uyku bozukluğu

- Saç dökülmesi

- Konsantrasyon bozukluğu

- Baş dönmesi

- Göğüs ağrısı (Anjina pektoris)

Anemi tanısı

Hamilelerde anemi tanısı konurken en çok karşılaşılan bulguları deri ve mukozada solukluk, nabzın hızlanması, Ejeksiyon üfürümü, hiperkinetik kalp yetmezliği, dil atrofisi, nöropati, ataksi, sarılık ve dalak büyümesi olarak sıralanmak mümkün.

Anemi tedavisi

Tedavi sırasında anne adayının demir depolarının yeniden doldurulması amaçlanır. Bundan dolayı ağızdan alınan ilaçlar veriler ve demir açısında zengin bir beslenme programı uygulanır. Günlük doz 200 mg/gün elementer demirdir. Tedavi sonucunda anemi iyileşse bile demir depolarının dolmasını sağlamak için tedaviye 3 ay daha devam edilir.

Anemi tedavisinin bulantı, kusma, ishal, kabızlık, midede rahatsızlık gibi yan etkileri ortaya çıkabilir. Yan etkilerden kurtulmak için haplar yemeklerden sonra alınabilir. Anemi tedavisi esnasında anne adaylarının demirin emilimini azaltan besinleri tüketmemesi ve bu tarz ilaçları almaması gerekir. Bunlar arasında antiasit ilaçlar, yumurta, kalsiyum tuzları, süt ve süt ürünleri, tetrasiklin türü antibiyotikler, çay, kahve yer alır. Demirin emilimini artırmak için demir ilaçlarının portakal suyu, proteinden zengin gıdalar ile birlikte ve aç karnına alınması uygun olur. Bununla beraber karaciğer, kırmızı et, yumurta, kuru bakla, tahıl, taze sebze, kuru meyve gibi demirden yana zengin gıdaların tüketilmesi gerekir.

Hamilelerde megaloblastik anemi

Anne adaylarında sıkça görülen bu anemi türünün en önemli nedeni folik asit eksikliğidir. Aneminin tedavisini sağlamak için hamileye günde 1 mg folik asit verilir. Bu tarz sorunu olmayan anne adaylarına hastalıktan korunmak için 0.4 mg folik asit almaları tavsiye edilir. Aneminin bebek üzerindeki etkileri Anne adayının anemi mağduru olduğu durumlarda tedavi uygulanmazsa bebeğin doğum ağırlığı düşük olabilir, erken doğum gerçekleşebilir, rahim içi gelişim geriliği görülebilir. Bazı vakalarda operatif doğum gerekebilir, doğum süresi uzayabilir veya bebek ölebilir.