Kadının Değerlendirilmesi

Kadının Değerlendirilmesi

Doğal yollardan çocuk sahibi olmayan çiftleri en çok korkutan durumlardan biri uzman bir doktora başvurduklarından ne gibi uygulamalarla karşılaşacaklarını bilmemeleridir.

İlk görüşmede neler yaşanır?

Kısır (infertil) bir çiftin araştırılması, kadın ve erkeğin birlikte geldiği bir öngörüşmeyle başlar. Bu sırada varsa çifte ait önceki tetkik ve filmlerin değerlendirilmesi yapılır. Kadının dahili ve jinekolojik öyküsü alınır. Varsa erkeğe ait sorun hakkında konuşulur. Aynı seansta ya da daha sonraki bir seansta kadının jinekolojik muayenesi ve ultrasonografisi yapılır. Bunların sonucunda herhangi bir patoloji olup olmadığı bakılır. Eğer gerekiyorsa erkeğin ürolojik muayenesi istenir.
Daha sonra o ana kadar oluşan kanaat ve bulgular doğrultusunda bazı tetkikler istenir.

Rahim ağzının değerlendirilmesi

Rahim ağzının spermler için geçirgen olup olmadığının anlaşılması için yapılan teste Post Koital Test (PCT) adı verilir. Kadının yumurtasının çatlayacağı öngörülen gün kadının cinsel ilişkiye girmesi gerekir. İlişkiden 2 - 8 saat sonra jinekolojik muayene yapılır. Rahim ağzından alınan mukus içerdiği sperm (erkek hücresi) açısından incelenir. Spermin mukus içindeki hareketleri ve ilerlemesi araştırılır. Ancak testin tekrarlandığında aynı sonuçları vermemesi ve testi anormal olan kadınlarda bile gebeliklerin görülmesi nedeniyle, modern kısırlık (infertilite) yaklaşımında bu yöntem önemini yitirdi.

Uterusun (Rahim) değerlendirilmesi

Uterus (rahim) faktörü için histerosalpingografi (HSG, rahim filmi), histeroskopi, histerosonografi ve falloposkopi kullanılan yöntemler arasında sayılabilir. HSG, adet bitiminden sonra 5 - 7 gün içinde yapılır. Test için suda veya yağda eriyen ve röntgen ışınında görünen maddeler kullanılır. Rahim içinin normal olup olmadığını ve tüplerin açıklığını değerlendiren bir testtir. HSG ile rahimin içinde olabilecek miyom, polip ve yapısal bozukluklar (çift rahim vb.) görülür. Histerosonografi yine aynı amaçla kullanılan rahmin içine sıvı verilerek yapılan ultrasonografik bir yöntemdir. HSG’den daha az ağrılı ve ucuz olması, ayrıca X ışını gerektirmemesi nedeniyle gün geçtikçe değeri artıyor. Histeroskopi ise videomonitor sisteminin eklendiği bir teleskopla genel anestezi altında rahimin içinin doğrudan görülebildiği tekniktir. Saptanan miyom, polip ya da rahimi daraltan bir zar o anda elektrokoter ya da lazer ile giderilir. Giderek popülaritesi artan bu teknikle hastanede kalmak tarihe karışıyor. Üstelik birkaç gün içinde normal yaşama dönmek de mümkün.

Tüplerin değerlendirilmesi

Tüplerin geçirgenliği, anatomisi, çevresine ait yapışıklıkları ve fonksiyonunu değerlendirmek, kısırlık (infertilite) araştırmasının en kritik aşamalarından biri. HSG yine bu amaçla halen en yaygın kullanılan ve önemli bir testtir. Rahim ağzından verilen kontrast maddenin her iki tüpten karına dökülüp dökülmediği ve bu akışın normal olup olmadığı bu testle yorumlanır. Yine bu amaçla renkli Doppler ultrasonografi, radyonüklid HSG gibi araştırma halinde olan yeni teknikler uygulanır. Ancak laparoskopi bu konuda en belirleyici tekniktir. Bu işlem esnasında saptanan patolojiler gözle izlenir ve değeri tartışmasızdır.

Laparoskopi

Laparoskopide genel anestezi altında göbek altından girilen 1 cm genişliğindeki kılıftan karına iletilen teleskopun aldığı görüntü canlı olarak monitöre yansıtılır. Rahim, tüpler ve her iki yumurtalık, karın iç zarı (periton) bağırsaklar, mesanenin durumu doğrudan izlenir. Ayrıca organların birbirleriyle olan ilişkileri, aralarındaki yapışıklıklar, yumurtalıklara ait kistler saptanır. Üstelik o anda diğer ince kılıflar aracılığıyla karına ulaştırılan ince aletlerle gebeliği engelleyen problemler giderilebilir (bıçaksız, dikişsiz ameliyat). Endometriozis denilen hastalık ve tüpler en iyi laparoskopi ile tanınır. Rahim ağzından verilen mavi boyanın tüplerden geçip karına ulaşıp ulaşmadığı izlenerek tüplerin geçirgenliği hakkında karar verilir. Hasta laparoskopiden sonra aynı gün taburcu olur ve birkaç gün içinde eski yaşam temposuna ulaşır.

Falloposkopi ve tubal kanalizasyon

Vajinal ya da karından ince, hassas, esneyebilir kanüllerle tüpün içine girilir. Döllenmeyi kolaylaştıran tüysü yüzeylerin sağlığı değerlendirilir. Her ikisi de henüz kısırlık (infertilite) incelemelerinde rutine girmemiş, gelecekte çok daha fazla yararlanılacağını düşündüğümüz tekniklerdir.

Kadının hormonal durumunun değerlendirilmesi

Kadının üremesini doğrudan ve dolaylı olarak etkileyen folikül uyaran hormon (FSH), luteinize eden hormon (LH), estradiol, prolaktin, progesteron, dehidroepiandrosteron sülfat, testosteron, tiroid uyaran hormon (TSH), tiroid hormonları (T3, T4) ve diğer androgenler (erkeklik hormonları) gibi hormonlardır. Bu hormonların azalması, yükselmesi ya da birbirlerine olan oranlarındaki değişmeleri kadının yumurtlamasında, sonuç olarak üremesinde problemlere yol açar. Kıllanma artışı olan, göğsünden süt gelen ya da guatrı olan bir hastanın hormonlarında sorun olabilir. Bu durumun belki de basit bir ilaç tedavisiyle kontrol altına alınıp çiftin çocuk sahibi olabileceği bilinmeli.

Yumurtlamanın (ovulasyonun) değerlendirilmesi

Bir çiftin çocuk sahibi olabilmesi için öncelikle erkekte yeterli sperm olması, kadının da o ay sağlıklı bir yumurta (oosit) geliştirmesi gerekir. Spermle döllenen bu yumurtanın cenin (embriyo) haline geldikten sonra yerleştiği rahim iç zar (endometrium), yeteri kadar sağlıklı ve besleyici olmalı.

Bu durum; basal vücut ısısı, progesteron düzeyi, endometrial biyopsi, idrarda bakılan hazır ev testleri ile takip edilip değerlendirilebilir.

Basal vücut ısısı, kadının adetinin ilk gününden tekrar adet gördüğü güne kadar, sabah yerinden kalkmadan vücut ısısının ölçülmesi esasına dayanır. Adet döneminin ortasında vücut ısısında 0.3 - 0.5 dereceye varan bir artış olur. Yumurtlama olması sonucunda belirginleşen sağlıklı hormonal ortam nedeniyle bu yükselme yeni bir adete kadar sürer. Eğer gebelik oluşursa aynı şekilde devam eder.

Progesteron hormonu düzeyi ise tahmini yumurtlamadan sonraki dönemin tam ortasında (midluteal) alınan kanda saptanır ve gerekli şekilde yükselmesi istenir. Yumurtlama sonrası oluşan ortamın bir gebeliğe uygunluğu için dolaylı bir fikir verir. Yine adetin başlangıcından sonraki belli günlerde kadının idrarında LH düzeyinin subjektif olarak takip edilmesini sağlayan hazır evde kullanımlık testler mevcut. Böylece yumurtlamanın olacağını idrarda LH’nin pozitifleşmesiyle öğrenilebilir ve çifte uygun birleşme takvimi verilebilir.

Endometrial biyopsi

Yumurtlama ve sonrasında embriyonun oluşmasıyla rahim iç zarında (endometrium) buna uygun hazırlıkların yapılması sağlıklı bir gebelik oluşması için gerekli. Endometriumdaki dokunun bu olgunlukta olup olmadığı yine beklenen adetten sonra 48 saat içinde yapılan bir biyopsiyle anlaşılır.